Hayırlı yolculuklar

Gerçekten bu sezon Adana Demirspor çok özel bir açılış yaptı. Hani derler ya "Karanlığın en yoğun olduğu saatler ; aydınlığa en yakın saatlerdir..." işte öyle bir zaman dilimindeyiz. Aydınlığa doğru ilerliyoruz. Işık tutan bizi bu karanlık yolda aydınlatan biri var artık!

Nohutçunun termosundan dökülen nohutları, o üzülmesin, ekmeği yerde kalmasın diye dertlenen ve almak için sıraya giren Adana Demirspor taraftarı bu kez kendi takımı için üzülmeye, dertlenmeye başlamıştı. Açılacak gibi görünen tüm kapılar kapalı, ümitlenmek yasak, dertlenmek bedava bir mevsim başlamak üzereydi.

Bir dizinin start ismi olan "Winter is coming.." yani kış gelmek üzereydi ve Adana Demirspor camiasının bu soğuğa dayanacak ne gücü ne de kudreti vardı. Tamam.. Direnecektik. Mücadele edecektik. Ancak maddiyat yine gelip heveslerimizi direncimizi kırıp paramparça edecekti.

Biliyorduk, hissediyorduk ancak yüksek dozda narkoz almışçasına gözlerimizi salma tavandan alamıyorduk!

Elim bir olay sonucu kaybettiğimiz rahmetli başkanımız Bekir Çınar'ın son sözlerinde dediği gibi "Bir ışık tutmanızı istedik ancak sanıyorum bizi karanlığa ittiniz" cümlesindeki hüzün kadar ağırlaşmaya başlamıştı hissettiklerimiz..

Şehrin ileri gelenleri, valimiz, ilçe belediye başkanlarımız, Adana'dan kazanan işadamları, sivil toplum kuruluşlarının sessizliği.. Ve zaten var olan ekonomik kriz söylentileri arasında borcumuzunda 36 milyon TL olarak açıklanması bizi dahada karamsarlığa itti.

Kongre tarihleri belirleniyor, salonlar dolmuyordu. İsimlerini birkaç sosyal medya aracılığı ile dile getirmek isteyenler haricinde, taraftarların büyük bir bölümü bu sonbahardan nasibini almışçasına yapraklarını döküyor ve "Ne olacak bu Adana Demirspor"un hali" veryansınları artıyordu. Şehirdeki otobüslerde seyahat edenler, caddelerdeki insanlar, esnaflar, son ümidi Adana Demirspor olanlar... Adana Demirspor'un içinde bulunduğu durumu biliyor ancak masaya vuracak yumruğu bulamıyordu..

gücümüz yoktu...

ve 

çaresizlik...

Daha öncede defalarca tatdığımız, günü kurtaran hamlelerle yaşam süresini biraz daha uzatmayı başarabildiğimiz Adana Demirspor'umuz hala bizimleydi.Yaralıydı, güçsüzdü.. Ama bizimle olduğu her an bir umudumuz vardı. Mesela hayalini kurduğumuz kadrolarımız hiç olmadı, istediğimiz futbolcuları hiç alamadık.. Halbuki bu liglerde bizim önümüzde oynamak istemeyecek oyuncu yoktur ki.. Ama işte para! Gözü kör olasıca para! Yoktu bizde hiç, olduğunu duymadık, görmedik.. Yoklukla geçti sezonlarımız.

tam bitti derken..

Şimdi bir adam çıktı geldi.. Türkiye'nin önde gelen bir iş adamı, Adana'da yaşamış, havasını suyunu ve en önemlisi insanını iyi tanıyan bir adam.. Melek gibi de yüzü var.. Murat Sancak.. Vallahi de billahi de hoş geldi bu adam..

Kongre konuşmasında biraz tedirgindi, parolamız şampiyonluk demedi.. Aslında şampiyonluk lafını hiç ağzına bile getirmedi.. Gizli tutulması gerekendi çünkü parola! Asıl hedefimizi kim bilebilir ki! Anlatacam sabır..

Yeni yönetimimiz göreve başladı..

Transfere en son başlayan ve neredeyse sıfırdan kurulan bir takım yine önümüzde duruyor. Handikapları yok mu var.. Ama Murat Sancak gerçeğide orada var! Prim derdi, maç başı alacakları ödenecek mi derdi şimdilik ufukta görünmüyor.. Öyle ki peşinatlarını bile masanın üzerinde bulan futbolcuların sahadaki tepkisi nice olur diye düşünmeden edemiyorum.

Ben umut dolu bir insanımdır, hayallerim elbetteki var ve ömrü hayatımda Süperligde Adana Demirspor'u tekrar izlemek istediğimi hemen herkese söylemişimdir. Hedef arttırıyorum  ve neden olmasın diyorum. Genç futbolcular alındı, ve sözleşmeler 3-4 yıllık.. Böylesine güçlü bir başkan varken, neden süperlig ile hedeflerimizi küçük tutalım ki? Neden Avrupa arenasında Adana ismini duyurmayalım ki? Daha öncede belirttik Adana Demirspor'un bulunduğu her lig süperligdir..
Ama Avrupa..
O başka işte..
Hayallerimizle destek boyutumuzu aynı paralelde tutabilirsek başarabiliriz.

Bize karanlık bir tünelde ışık tuttu Murat Sancak... Önümüze düştü yürüyor...

Şimdi onun arkasında, karşısında değil yanıbaşında omuz omuza mücadele etme vakti geldi. Olabilir lig uzun maraton ve puan kayıpları yaşayabiliriz, maç kaybedebiliriz. Ama neticeye odaklanıp birlik içerisinde olduğumuz zaman yapabildiğimiz en güzel şeyi yapmalıyız!

Hemde Ölümüne!

Olacaksa şimdi olacak..

Doğru istasyondayız, doğru duraktayız ve trenin gelme saatini tam olarak biliyoruz artık! Tren geldiğinde sakince binelim ve Göksel'in dediği gibi "Sağa sola taş atmak yok, Demiryolu zaten bizim malımız, trende eğlene eğlene gideceğiz.."

İddialı konuşmayı pek sevmem ancak gidişat ve hedef o kadar net ki.. Amacım hedefleri büyük tutup hüsran yaratmak değil.. Bunu görememek için kör olmak lazım..

Sayın Demiryolcular...

Yolculuğumuz başlıyor ve bu yolculuğun sonu Avrupadır!

Herkese hayırlı yolculuklar diliyorum!

Saygılarımla
Doğan Ergezer
Daha yeni Daha eski
Google News