Ultrasların hayat görüşü olan ama her taraftarın aslında ilkesi olan ; ''Her Zaman Her Yerde Mümkün Olan En iyi Şekilde Takımı Desteklemek'' kavramını anlamakta zorlananlar için bu yazı.
Sevdasının, armasının peşinde olanlara terörist muamelesi yapanlara bu yazı. Seyirci için yapılan bir etkinliği seyirciden uzaklaştırıp, onu engellemek için gereken ne varsa yapılmaktan vazgeçilmelidir. Kaldı ki artık bir şeye çözüm üretemiyorsak onu yasaklayalım zihniyetinden de artık vazgeçilmelidir.
Devletin televizyonunda kırmızı bülten ile arananların takibini yapamayanların, her Avrupa maçında spikerlerin "işte sporun güzellikleri" diyerek belirttiği meşaleyi dert etmesi ironidir.
Umarım bu yasa gerçekten tribünlerde şiddeti önleme amaçlıdır. Şiddet değil de sanki protestolara karşı alınmış ucu açık yasalar gibi geliyor inceleyince.
Futbolun, sporun çok daha önemli sorunları olduğunu 7 – 8 yaşındaki çocuklar bile kavramışken bu işin başındakiler kavrayamıyor. Bir çırpıda akla gelenlere bakarsak;
•80 milyonluk ülkede birkaç iyi sporcu üretemezken 8 milyonluk Türk nüfusa sahip Almanya’nın ( Kerem Demirbay, Mehmet Can Aydın, Levin Öztunalı ….) milli takım kalitesinde birçok oyuncu çıkarmasını sorgulayan hala yok.
•Fahiş fiyatlı deplasman tribünü fiyatlarına ve deplasmanda insani olmayan koşulların düzeltilmesine yönelik bir madde yok.
•Passolig geldiğinde suç bireysel olacak, kim suçlu ise o ceza alacak diye belirlendiği halde iki üç kişi yüzünden tüm tribüne cezalar verildi. Passolig adı altında maç biletlerinin üzerinde paralar toplanmaya başlandı. Buna yönelik de bir düzenleme yok.
•
•
•…
Ne var peki? Spor alanlarına sokulması yasak maddeler
MADDE 12 b) Esasen bulundurulması yasak olmamakla beraber kesici, ezici, bereleyici veya delici aletler ile patlayıcı, parlayıcı, yanıcı veya yakıcı maddelerin, ucu açık, insanları çok zor durumda bırakacak maddeler var. Yani yasa maddeleri öyle ucu açık bırakılmış ki, neredeyse tribünde olmak bile halihazırda suç işlemeye açık hale getirilmiş..
Örneğin bir çakmak veya ev, araba anahtarlığı veya bir şemsiye... Örnekler daha onlarca defa çoğaltılabilir. Burada çıkartılan yasanın biraz öncede anlattığım üzere şiddeti önlemek için değil, suçu üzerine atacaksam muhakkak birşey bulurum mantığıdır.
Ülkemizdeki hukukçuların ve medyanın bu konuyu es geçmemelerini ümit ediyorum. Ancak ne yazık ki beklediğimiz, gereken itirazlar yapılmazsa zaten yok olmakta olan tribünlerin dahada dibe vuracağını, bunun akabinde de ülkedeki canlı spor seyir zevkinin yok olacağını düşünüyorum.
Şimdi bir yanda ya sevdamızı yalnız bırakmayalım diyeceğiz ya da bir süre uzaktan izleyeceğiz.
(Kaldı ki kulüplerimizin bu ekonomik darlıkta her birimizin kombine, forma vb. desteğine ihtiyacı var maalesef. )
Sevgilerle…
Onur Koç
Sevdasının, armasının peşinde olanlara terörist muamelesi yapanlara bu yazı. Seyirci için yapılan bir etkinliği seyirciden uzaklaştırıp, onu engellemek için gereken ne varsa yapılmaktan vazgeçilmelidir. Kaldı ki artık bir şeye çözüm üretemiyorsak onu yasaklayalım zihniyetinden de artık vazgeçilmelidir.
Devletin televizyonunda kırmızı bülten ile arananların takibini yapamayanların, her Avrupa maçında spikerlerin "işte sporun güzellikleri" diyerek belirttiği meşaleyi dert etmesi ironidir.
Umarım bu yasa gerçekten tribünlerde şiddeti önleme amaçlıdır. Şiddet değil de sanki protestolara karşı alınmış ucu açık yasalar gibi geliyor inceleyince.
Futbolun, sporun çok daha önemli sorunları olduğunu 7 – 8 yaşındaki çocuklar bile kavramışken bu işin başındakiler kavrayamıyor. Bir çırpıda akla gelenlere bakarsak;
•80 milyonluk ülkede birkaç iyi sporcu üretemezken 8 milyonluk Türk nüfusa sahip Almanya’nın ( Kerem Demirbay, Mehmet Can Aydın, Levin Öztunalı ….) milli takım kalitesinde birçok oyuncu çıkarmasını sorgulayan hala yok.
•Fahiş fiyatlı deplasman tribünü fiyatlarına ve deplasmanda insani olmayan koşulların düzeltilmesine yönelik bir madde yok.
•Passolig geldiğinde suç bireysel olacak, kim suçlu ise o ceza alacak diye belirlendiği halde iki üç kişi yüzünden tüm tribüne cezalar verildi. Passolig adı altında maç biletlerinin üzerinde paralar toplanmaya başlandı. Buna yönelik de bir düzenleme yok.
•
•
•…
Ne var peki? Spor alanlarına sokulması yasak maddeler
MADDE 12 b) Esasen bulundurulması yasak olmamakla beraber kesici, ezici, bereleyici veya delici aletler ile patlayıcı, parlayıcı, yanıcı veya yakıcı maddelerin, ucu açık, insanları çok zor durumda bırakacak maddeler var. Yani yasa maddeleri öyle ucu açık bırakılmış ki, neredeyse tribünde olmak bile halihazırda suç işlemeye açık hale getirilmiş..
Örneğin bir çakmak veya ev, araba anahtarlığı veya bir şemsiye... Örnekler daha onlarca defa çoğaltılabilir. Burada çıkartılan yasanın biraz öncede anlattığım üzere şiddeti önlemek için değil, suçu üzerine atacaksam muhakkak birşey bulurum mantığıdır.
Ülkemizdeki hukukçuların ve medyanın bu konuyu es geçmemelerini ümit ediyorum. Ancak ne yazık ki beklediğimiz, gereken itirazlar yapılmazsa zaten yok olmakta olan tribünlerin dahada dibe vuracağını, bunun akabinde de ülkedeki canlı spor seyir zevkinin yok olacağını düşünüyorum.
Şimdi bir yanda ya sevdamızı yalnız bırakmayalım diyeceğiz ya da bir süre uzaktan izleyeceğiz.
(Kaldı ki kulüplerimizin bu ekonomik darlıkta her birimizin kombine, forma vb. desteğine ihtiyacı var maalesef. )
Sevgilerle…
Onur Koç