Gel gardaş maça gidek!


Merhaba Sevgili Adana Demirspor'lu dostlarım, renkdaşlarım.. Hepimizin içinde yıllardır bitmeyen, her sene katlanan bir olmamışlık, yaşanmamışlık duygusu var biliyorum. Ve bu filizleniverse açılıverecek çiçeklerimizin olduğunu da görüyorum ama o bahar bir türlü gelmiyor, gelemiyor.. Kısmet mi desek kader mi desek bilemiyorum ama kaderde ne varsa onu yaşıyoruz bu da bir gerçek olarak önümüzde duruyor.

Ligin bu haftalarında en tepede olduğumuz sezonlarda bile huzuru bulamamış, finallerden direklerden dönmüştük. Olmamıştı, o zamanlarda da inancımız tam bir durumdaydı, eksiksiz bir inanç.. Masmavi bir Demir kıvamında, çelik sertliğindeydik.. Tedirginliklere zemin bırakmadan kusursuz bir inanç halindeydik. Ve hatta küme düşme potasındayken bile o birlik ve beraberliğin kralını dosta düşmana göstermiştik. Stadyumda maç aldırdığımız, sahadaki futbolcuyu ateşlediğimiz bir sürü maç var arşivlerde..

Yeniden bir araya gelmeliyiz!

Kusursuz bir öfke gibi, kınından çekilmiş kılıç gibi, inanmamız ve inandırmamız gerekiyor.

Ne kaybettik ki? Ne kaybederiz ki? Yıllardır kaybedenlerin kaybetmekten korkacağı ne var ki? Mesela, Konyaspor 2012 sezonunda süperlige çıktığında sanki çok mu iyiydi? Hatta ligin 13. haftasında 14 Puanla (3G, 5B, 5M) 14. sırada değil miydi? Ne yaptı sonrasında taraftarıyla bütünleşti, devre arası nokta transferler yaptı, hamle oyuncularla süperlige adını yazdırdı.. Sonrasında Avrupa kupalarında bile oynadı, Avrupaya deplasmanlar yaptı.. Buna verilebilecek Erzurumspor örneği de  var. 2017 sezonunda 13. haftada (3G, 5B, 5M) 14 puanla 14. sıradaydı ve o sene tıpkı Konyaspor gibi taraftarıyla birlikte omuz omuza çıkışa geçti ve adını sürelige yazdırmıştı.

Biz neden inanmıyoruz? Bu yapabilecek bir sporcularımız, yönetimimiz yok mu? VAR! Ama bunu görenlerle görmeyenler arasındaki çekişmeler stadın ahengini bozabiliyor. Ben inanıyorum, inandığım gerçekleri sizede anlatıyorum. Örneklerini de gösteriyor ve bunu yapabiliriz diyorum. Sahadaki futbolcuları yüreklendirerek, adrenalin salgılatarak rakiplere saldırmalarını sağlayabiliriz diyorum. Bunu üllkede yapabilecek birkaç sağlam tribünden biriyiz ama bu gücümüzü genelde acı ve kedere meze yapıyoruz. İçerideki maçlarda sürenin 90 dakika olduğunu unutuyoruz. Unutmayalım! Bunu yapabiliriz, rakip kim olursa olsun 1-0 önde olabiliriz. Gelin bunu bu hafta Erzurumspor maçında dosta düşmana gösterelim! Kimse kimseye çök demesin, en son içerdeki maçımızda Sinanpaşa'dan 73 yaşındaki Gazeteci İsmail Amcayla birlikte maçtaydık. Devre arası hariç yerine oturmadı. Sizde oturmayın!

Futbolcularımız tribünlere bakınca korkmasın, aman hata yaparsak bunlar bize kalayı basar demesin. Göğsünde Adana Demirspor arması taşıyan futbolcularımızı hata yaptığında da alkışlayalım, yüreklendirelim ve o maçın neticesine hep beraber umutlanalım.

Buna inanmayan, nasıl olsa olmayacak diyenler yüreğini tüketip gerçekten stada gelmeye zahmet etmesin! 150-200  kişiyken bile daha çok motive ettiğimiz zamanlar vardı bu takımı.. Kaybedecek birşeyi olmayanların yüreklerini, gençliğini teslim ettiği zamanlar.. Ama bak bu kadar şey yazıldı çizildi, içinde o günlerin ateşini henüz söndürmediysen, yaşın kaç olursa olsun 73'lük İsmail Amca gibi umutların tazeyse, tazelenebilecekse..

Gel gardaş maça gidek!

Saygılarımla
Doğan Ergezer

Daha yeni Daha eski
Google News