Sıkıntı yüreğimizde yer etmiş...
Ne zaman bir maç kazansak tüm dillerde şampiyonluk türküleri, bir edalar, bir haller oluyor bize...
Sebebi gayet açık aslında, hastalık derecesinde bu renklere aşık, peşinden binlerce km yolu gitmekten bir kez olsun off demeyen taraftarlara sahiptir Adana Demirspor...
1940 yılından bu yana tam 73 sene geçmiş. Ortalamanın biraz üstü bir insan ömrü ... Koskoca 73 yıl... Neler yaşanmadı ki, neler görülmedi ki... daha ne kaldı göreceğimiz ?
Mesela 100. yılımızda süper lig şampiyonluğu ? O kadar yaşarmıyız? 100. Yılımızda biz olurmuyuz ki? Olur veya olmaz , belki ucundan görürüz hasta yatağımızda ölmezsek kahrımızdan...
Şimdi sahada oynayanlarda belki görür, derler ki "Hey gidi günler hey. Ben o zamanlar Adana Demirspor'da oynuyordum..."
Sorarlar o futbolcuya daha sonra... "Eeee ne oldu lig sonunda ? Şampiyon oldunuz mu?"
Gerisi futbolcunun ahlağına kalmış, yalan söyleyip evet şampiyonluk kıl payı kaçmıştı diyebilir, veya delikanlı olup "küme düştük" der...
Ligde iyi durumda değiliz derken bile aslında iyimseriz... Milyon TL lik takım kuruldu ancak başarı bir türlü gelmiyor, bekleyelim takım ısınmadı, alışmadı henüz, vakit tanımak gerek diye diye 15 hafta geçti. Ligde ilk devre tamamlanmasına 3 maç kaldı. Tamam 3 puanlık sistemde dengeler heran değişebilir ama biz bu dengelerin dışında kalıyoruz her hafta... Atı alan üsküdarın kapısına dayandı, biz ise hala üsküdara giden dolmuş güzergahını tartışıyoruz.
Harcanan bu paraların karşılığı şampiyonluk olmaz ise hüsran olur. Borçlar bizi hüsrana götürmeden kadrodaki pahallı ! oyuncuları bir kenara çekip , kulüp bulması istenmelidir.
Sezon başında adına eylemler yapılan futbolcu hala sahada yüreğimizi tüketmeye devam edecekse,
Sakallarıyla kendine imaj çizip ayakkabı numarasından başka numarası olmayanlara kahır edeceğimize,
Sezon başı kiralık getirdiğimiz ve tribündeki koltuğun mülkünü alan futbolcular için ha bugün, ha yarın diyerek fallar açacağımıza,
Attı atacak, patladı patlayacak diye diye umutla beklediğimiz forvetimiz bize 99 doğurtmaya devam edecekse,
Geç olmadan...
Hepsine emeklerinden ! dolayı teşekkür edilmeli ve satılmalı, elde edilecek hasılatla da borçlar kapatılmaya daha doğrusu hafifletilmeye çalışılmalıdır. Altyapı tekrar gözden geçirilmeli ve Adana ve çevresinden genç yetenekler bulunup yetiştirilmeye başlanmalıdır. Gerekiyorsa ligin ikinci yarısı bu gençlerle sahaya çıkılmalı ve en az 4 oyuncuya kadroda yer verilmelidir. Bizim şu an A2 kadromuzda bulunan gençlerimizden 4 tanesi inanın A takımda olan ağabeylerinden kötü değiller.
Ne kaybederiz ki? Zaten kaybediyoruz ki...
Ne zaman bir maç kazansak tüm dillerde şampiyonluk türküleri, bir edalar, bir haller oluyor bize...
Sebebi gayet açık aslında, hastalık derecesinde bu renklere aşık, peşinden binlerce km yolu gitmekten bir kez olsun off demeyen taraftarlara sahiptir Adana Demirspor...
1940 yılından bu yana tam 73 sene geçmiş. Ortalamanın biraz üstü bir insan ömrü ... Koskoca 73 yıl... Neler yaşanmadı ki, neler görülmedi ki... daha ne kaldı göreceğimiz ?
Mesela 100. yılımızda süper lig şampiyonluğu ? O kadar yaşarmıyız? 100. Yılımızda biz olurmuyuz ki? Olur veya olmaz , belki ucundan görürüz hasta yatağımızda ölmezsek kahrımızdan...
Şimdi sahada oynayanlarda belki görür, derler ki "Hey gidi günler hey. Ben o zamanlar Adana Demirspor'da oynuyordum..."
Sorarlar o futbolcuya daha sonra... "Eeee ne oldu lig sonunda ? Şampiyon oldunuz mu?"
Gerisi futbolcunun ahlağına kalmış, yalan söyleyip evet şampiyonluk kıl payı kaçmıştı diyebilir, veya delikanlı olup "küme düştük" der...
Ligde iyi durumda değiliz derken bile aslında iyimseriz... Milyon TL lik takım kuruldu ancak başarı bir türlü gelmiyor, bekleyelim takım ısınmadı, alışmadı henüz, vakit tanımak gerek diye diye 15 hafta geçti. Ligde ilk devre tamamlanmasına 3 maç kaldı. Tamam 3 puanlık sistemde dengeler heran değişebilir ama biz bu dengelerin dışında kalıyoruz her hafta... Atı alan üsküdarın kapısına dayandı, biz ise hala üsküdara giden dolmuş güzergahını tartışıyoruz.
Harcanan bu paraların karşılığı şampiyonluk olmaz ise hüsran olur. Borçlar bizi hüsrana götürmeden kadrodaki pahallı ! oyuncuları bir kenara çekip , kulüp bulması istenmelidir.
Sezon başında adına eylemler yapılan futbolcu hala sahada yüreğimizi tüketmeye devam edecekse,
Sakallarıyla kendine imaj çizip ayakkabı numarasından başka numarası olmayanlara kahır edeceğimize,
Sezon başı kiralık getirdiğimiz ve tribündeki koltuğun mülkünü alan futbolcular için ha bugün, ha yarın diyerek fallar açacağımıza,
Attı atacak, patladı patlayacak diye diye umutla beklediğimiz forvetimiz bize 99 doğurtmaya devam edecekse,
Geç olmadan...
Hepsine emeklerinden ! dolayı teşekkür edilmeli ve satılmalı, elde edilecek hasılatla da borçlar kapatılmaya daha doğrusu hafifletilmeye çalışılmalıdır. Altyapı tekrar gözden geçirilmeli ve Adana ve çevresinden genç yetenekler bulunup yetiştirilmeye başlanmalıdır. Gerekiyorsa ligin ikinci yarısı bu gençlerle sahaya çıkılmalı ve en az 4 oyuncuya kadroda yer verilmelidir. Bizim şu an A2 kadromuzda bulunan gençlerimizden 4 tanesi inanın A takımda olan ağabeylerinden kötü değiller.
Ne kaybederiz ki? Zaten kaybediyoruz ki...