Bile bile gittik, tribün olmayacağını, tribün yapmayacağımızı sadece ARMA için, orada olacağımızı önceden bilerek gittik. Kişisel çabalarıyla şehirlerarası otobüs firmalarıyla, otostopla,kişisel araçlarıyla ordan burdan şurdan gelen 100-150 taraftarla Şanlıurfaspor deplasmanındaydık.
Maç öncesi şehirde gezdik, Balıklı Göl'ü ziyaret edip dua ettik ARMA için...
Biletlerimizi 5 TL'ye aldık ve maç başlamadan stadyumda bize ayrılan yerde beklemeye başladık ARMA için...
Şanlıurfaspor taraftarları da stadyumdaki yerlerini almaya başladı. Açık konuşmak gerekirse GAP Arena'da 3 farklı grup , stadyumda farklı bir hava oluştursa da kendileri için hayati önem derecesindeki bu maçta tribünleri dolduramamaları , Şanlıurfalı taraftarların , Şanlıurfaspor sevgisinde bir eksiklik olarak bizlere yansıdı.
Tezahürat desen hemen hemen hiç yoktu, maç boyunca çalınan davullardan başımız şişti desek yeridir. Tüm stadyum davul seslerinden ibaretti, bir ara maç 1-1 iken Urfalılar "URFA - URFA..." dediler ve o kadardı. Zaten ondan sonrada 2-1'e gelen golü attı takımları, yani o kadarcık bir destek bile takımı ateşleyiverdi. Biz ise takım ateşlensin diye neredeyse stadyumu yakıyoruz yine her yer BUZ...!
Yine de Şanlıurfaspor taraftarları maç öncesi ve maç sonrası ayırt edilmeksizin , gereken misafirperverliğini gösterdiler. Maçın bitmesiyle , Şanlıurfaspor taraftarlarının bizim çıkış yapacağımız kapı önüne gelip "YAŞA VAROL - ADANA DEMİRSPOR - HEPİNİZ ALLAHA EMANET OLUN vb. " tezahüratları yapmaları ise acımızı dindirmese de, en azından "SAĞOLASINIZ" dedirtti. Keşke maç sonunda mağlubiyetin verdiği sıkıntı ile dışarı çıkmayı beklerken, bizim bulunduğumuz 19 nolu kapıda çok fazla bekleme yapmasalardı. Bu bizim de gerilmemize sebep oldu ki, neyse ki pek bir sıkıntı yaşanmadı.
Takım otobüsünün camlarının kırıldığı bilgisi ise görmediğimiz , bilmediğimiz bir durum... Tüm Şanlıurfaspor severlerine mal etmek yanlış gibi..
Bir diğer dikkatimi çeken ise, Şanlıurfaspor Protokolüydü... Resimler aşağıda, pek birşey yazmaya gerek duymadım.
Adana Demirspor 2. başkanı Selçuk Özkök , maçı bizim bulunduğumuz tribünde seyretmeyi tercih etti.
Juninho'nun geri dönüşü...
Maç boyunca bize ayrılan bölümden sadece maçı izledik, 2 kişi aynı anda ADS bile demedik...Herşey ADANASPOR A.Ş. maçında tribünde olabilmek için, zira 3. kez ceza almamız muhtemeldi ve bu maç ise 4. maç oluyordu... Bu yüzden maç boyunca ARMAMIZI sadece gönülden sessizce sevdik, destekledik.
Sadece Juninho'nun golünde sevinsekmi sevinmesekmi aralığında GOOOL diye haykırdık ama biz bunu bu sene zaten hep yaptık, sonrasında gol yiyeceğimizi bile bile, korka korka GOOOL diyebildik... Aklımıza gelen başımıza geldi nitekim...
Sonrası malum, takımda inanç kaybolmuş, takım koşmuyor... Takım bitik... Mavi - Lacivert çubuklu forma sahada futbolcuları sanki zorla oynatıyor gibi... Ve sanki o futbolcular o formanın altında eziliyor gibi...
Ve bu ortamda ADANASPOR A.Ş. maçına çıkılacak, bugünü de sayarsak 6 gün var daha maça, bu takımın toplanması/ toparlanması gerek, belki de terk-i diyar edip kamp yapması gerek... Bilemiyorum...
Maç sonunda nasıl mı geri döndük ?
Döndük işte... ARMA SAĞOLSUN !
Saygılarımla,
Doğan Ergezer
Maç öncesi şehirde gezdik, Balıklı Göl'ü ziyaret edip dua ettik ARMA için...
Biletlerimizi 5 TL'ye aldık ve maç başlamadan stadyumda bize ayrılan yerde beklemeye başladık ARMA için...
Şanlıurfaspor taraftarları da stadyumdaki yerlerini almaya başladı. Açık konuşmak gerekirse GAP Arena'da 3 farklı grup , stadyumda farklı bir hava oluştursa da kendileri için hayati önem derecesindeki bu maçta tribünleri dolduramamaları , Şanlıurfalı taraftarların , Şanlıurfaspor sevgisinde bir eksiklik olarak bizlere yansıdı.
Tezahürat desen hemen hemen hiç yoktu, maç boyunca çalınan davullardan başımız şişti desek yeridir. Tüm stadyum davul seslerinden ibaretti, bir ara maç 1-1 iken Urfalılar "URFA - URFA..." dediler ve o kadardı. Zaten ondan sonrada 2-1'e gelen golü attı takımları, yani o kadarcık bir destek bile takımı ateşleyiverdi. Biz ise takım ateşlensin diye neredeyse stadyumu yakıyoruz yine her yer BUZ...!
Yine de Şanlıurfaspor taraftarları maç öncesi ve maç sonrası ayırt edilmeksizin , gereken misafirperverliğini gösterdiler. Maçın bitmesiyle , Şanlıurfaspor taraftarlarının bizim çıkış yapacağımız kapı önüne gelip "YAŞA VAROL - ADANA DEMİRSPOR - HEPİNİZ ALLAHA EMANET OLUN vb. " tezahüratları yapmaları ise acımızı dindirmese de, en azından "SAĞOLASINIZ" dedirtti. Keşke maç sonunda mağlubiyetin verdiği sıkıntı ile dışarı çıkmayı beklerken, bizim bulunduğumuz 19 nolu kapıda çok fazla bekleme yapmasalardı. Bu bizim de gerilmemize sebep oldu ki, neyse ki pek bir sıkıntı yaşanmadı.
Takım otobüsünün camlarının kırıldığı bilgisi ise görmediğimiz , bilmediğimiz bir durum... Tüm Şanlıurfaspor severlerine mal etmek yanlış gibi..
Bir diğer dikkatimi çeken ise, Şanlıurfaspor Protokolüydü... Resimler aşağıda, pek birşey yazmaya gerek duymadım.
Adana Demirspor 2. başkanı Selçuk Özkök , maçı bizim bulunduğumuz tribünde seyretmeyi tercih etti.
Juninho'nun geri dönüşü...
Maç boyunca bize ayrılan bölümden sadece maçı izledik, 2 kişi aynı anda ADS bile demedik...Herşey ADANASPOR A.Ş. maçında tribünde olabilmek için, zira 3. kez ceza almamız muhtemeldi ve bu maç ise 4. maç oluyordu... Bu yüzden maç boyunca ARMAMIZI sadece gönülden sessizce sevdik, destekledik.
Sadece Juninho'nun golünde sevinsekmi sevinmesekmi aralığında GOOOL diye haykırdık ama biz bunu bu sene zaten hep yaptık, sonrasında gol yiyeceğimizi bile bile, korka korka GOOOL diyebildik... Aklımıza gelen başımıza geldi nitekim...
Sonrası malum, takımda inanç kaybolmuş, takım koşmuyor... Takım bitik... Mavi - Lacivert çubuklu forma sahada futbolcuları sanki zorla oynatıyor gibi... Ve sanki o futbolcular o formanın altında eziliyor gibi...
Ve bu ortamda ADANASPOR A.Ş. maçına çıkılacak, bugünü de sayarsak 6 gün var daha maça, bu takımın toplanması/ toparlanması gerek, belki de terk-i diyar edip kamp yapması gerek... Bilemiyorum...
Maç sonunda nasıl mı geri döndük ?
Döndük işte... ARMA SAĞOLSUN !
Saygılarımla,
Doğan Ergezer