Bir Osmanlı Deplasmanından Geriye Kalan

Anılar çok tazeyken yazayım dedim, çünkü anılar acı veriyor, acı duyarken yazmak acıları biraz olsun hafifletip paylaştırıyor. Tıpkı sevinçlerin o an paylaşışdığında yarattığı etki gibi...

Kısa bir deplasmandı, çabucak bitiverdi. Keşke biraz daha tatlı sevinçlerle tamamlansaydı ama izin verilmedi... Vermediler...

Biraz hızlı gittim hemen sonucu yazdım. "İzin vermediler" dedim... Haydi biraz geriye saralım...

Mesela karaborsacıdan başlamak istiyorum. Deplasmana dakikalar kala ortaya çıkan karaborsacı... Onun stadyum önünde yediği dayaktan bahsetmek istiyorum...! Yok yok bu mevzuda sıkıntı veriyor.IMG_5036

IMG_5037

IMG_5053

Yola çıktık...

Ankara Gölbaşı'nda güvenlik görevlileri bizi durdurdu ve "Bakın Çok İlginçtir..." passolig kontrolü yapmaya başladı. Anlayacağınız Ankara'yaa girmek için bile passolig şartı konulmuştu. Önceleri "Sanırım Passolig görevlileri polislerle birlikte bu kontrolü yapıyor sanmıştım ancak passolig kontrolü yapan kişi , bir taraftarın sitemine "Senin GBT'ni alırım" sözüyle noktalanmıştı. Evet Güvenlik mensupları passolig kontrolü yapıyordu... Bu şüphe kalmamıştı.

IMG_5064 IMG_5065

Adana'dan gelen otobüsleri yaklaşık 1 saat bekleten polisler maç başlamasına yakın olmasına rağmen  escort bile yapmadı. Kalabalık Ankara trafiğinde otobüslerimiz parça parça oldu ve bölündü. Sanırım istenilenlerden biride buydu. Taraftarların maça geç gelmesi arzulanan bir durum olabilirmiydi ki?

IMG_5070

Stada vardığımızda maç başlamak üzereydi. Osmanlı Stadına (Eski ismi , Yeni Asaş) doğru yürürken "Bu yol çok uzundu bestesi aklıma geliyor". Zira polisler bu kez stadın yanına kadar gelebildiğimiz otobüsleri çok geriye çektirdi.

IMG_5073

Stadyuma giderken güvenlik güçlerinin gövde gösterisi ve psikolojik baskısına maruz bırakıldık. Yol boyunca 3'li 4'erli gruplarla atlı polisler ve sürekli "Hırlayan"köpekleri seyrederek stad girişine geldik!

IMG_5074

Güvenlik güçleri sürekli bize ip gibi olmamızı, tabiri caizse köleler gibi eller havada stada girmemizi bekledi durdular. Sürekli kontrol ve bekletilmekten usanan Adana Demirspor taraftarları içeri girmek istese de güvenlik amiri ısrarlıydı "Tek sıraaaa, Tek sıra olun. Almam içeri, Müdehale yaparım!!"

IMG_5076

Arka sıradan "heeey" sesleriyle başlayan küçük haykırış, polislerin biber gazı tehdidiyle dahada sertleşti. İtiş kakışların en önünde bulunan kişi olarak daha bıyığı bile terlememiş genç polisler tarafından iteklenmek ve ötelenmek ağrıma gitti. Ama yinede bir 90 dakika vardı ve o maça girmek adına sakin olmamız gerekiyordu...

Sakinleştik...

20. dakikada stada girebildik. 3 aramadan daha geçerek...(çorap kontrolü dahil)

IMG_5081

Stadın bizim tribün önündeki dev hoparlölardan sürekli yüksek sesle yayın yapan zihniyet anlaşılan bizim tribündeki akordumuzuda bozmak istiyordu. Bunlar ince düşünülmüş şeylerdir, psikolojik savaş burada da devam ettirildi. Biz Masmavi Şimşekler dedikçe onlar müziğin sesini biraz daha açıyordu ki bu artık katlanabilirlik seviyesini çoktan aşmış durumdaydı. Nitekim tekme ve yumruklarla o demir barikat yıkıldı ve görevliler zorla da olsa o höporlaları kapatmaya ikna oldular.

Maç hakkında pek birşey yazmayacağım zira attığımız buz gibi golü vermeyen Cüneyt Çakır'dan ahirette hesaplaşacağız. Bizi kesen önleyen yegane insanlardan biri olarak söyleyebilirim. Tıpkı Erciyes Maçında olduğu gibi bu maçtada birden görev aldı ve görevini layığıyla! yaptı.

Maçın sonunda tribünlerde bir sessizlik... Direk 2 şansının yok olmasımı dersiniz, yoksa sahadakilerin pervasızlığınamı yakınma dersiniz bilemiyorum ama o an orda olmak isteyebileceğim son şeydi. Gökyüzüne doğru baktığımda karanlık bulutlar Ankara semalarına çoktan çökmüş, sahada bizden olmayanların abartılı sevinç gösterilerini görebiliyordum.

Stad mehter marşları, zafer tempoları ile kulakları rahatsız eden bir sesle çınlıyordu. O an stadyum dışında biri olsa , ve o kişi o stadyumda bir spor müsabakası oynandığından habersiz olsa; Bir Türk ordusunun , düşman bir orduya karşı zafer kazandığını bile düşünebilirdi. Halbuki bizler ne düşmandık nede terörist...

IMG_5085

Biz de gönülden bağlı ARMAMIZIN peşinden gelen taraftarlardık. Şehre ilk girişimizden itibaren Anıtkabir diye yanan, ATAMIZIN huzuruna gidip atkılarımızı açmak isteyenlerdendik. Sahi siz kimsiniz bilemedik?

Biz azılı teröristlerden değiliz.

Biz bölücü değiliz.

Biz futbol tutkunu çocuk,genç ve yaşlıyız.

Sucu Mehmet, Şalgamcı Ahmet, Kaportacı İsmail, Klimacı Burhan, Bilgisayarcı Doğan'ız...

Biz Halkız...Halk !

Yaptığınız herşeyi görüyor ve yazıyoruz! Mahşere kavuşmadan bu hesaplar elbet kesilir!

Çünkü,

Biz ADANA DEMİRSPOR'luyuz.

 
Daha yeni Daha eski
Google News