İşin eleştiri kısmına gelelim... Sahada oynanan oyuna müdahale ve oyuncu seçiminde taraftar kendi fikirlerini beyan etmesi son derece normaldir. Bir teknik adam elbette kendi maç kadrosunu kendi seçecektir ancak bazı oyuncular vardır ki, bunlar antrenman sahası yerine stadyum sahasında kendini gösterir. Taraftarlar idmanları izlemedikleri için, hangi oyuncunun forma şansı olacağı konusunda çok isabetli kararlar alamayabilir. Ancak bu iki durumda da teknik hoca en isabetli ve hayırlı kararı almak durumundadır. Oyun içerisinde gelişen taktik ve karşı taktikleri iyi süzebilmeli ve sahada oyundan düşen oyuncuları motive edebilmeli, olmuyorsa saha kenarına alması gerekiyor.
Maç günü, sahaya çıkan oyuncularını pikniğe getirir gibi değil de, savaşa getirir gibi hazırlamak, moral motivasyon aşılamak da teknik hocanın görevleri arasındadır. İletişim çağındayız ve x bir yerde edilen laflar saniyesinde dünyanın en ucuna kadar gidebiliyor. Örneğin; teknik direktör tv karşısında maç sonu röportajı verirken, sporcularını suçladığında, röportaj sonrasında soyunma odasına gittiğinde bu röportajı canlı izleyen sporcuların asık suratını görmesi çok olasıdır.
Burada hocaya, hocalık yapmaktan bahsetmiyorum. Aslında buraya kadar Sn. Giray Bulak'tan da bahsetmedim.. Bu olay işin özüdür..
Giray Bulak hakkında da birkaç eleştiri ben yapayım istedim, Giray Bulak uzun aralardan sonra döndüğü yeşil çimlerde bana göre başarılı olmaktan ziyade başarısız olmaktan çekiniyor.. Ulusal TV'lerde yorumcu olarak görev yaptığı zamanlarda da yaptığı yorumlar, hep bir el freni bulunduruyor hissiyatı veriyordu, hemen her cümlesinde, "her zaman bir arka kapısı var" izlenimi doğuruyordu bende.. Bu durum saha kenarına da taşınmış durumda gibi görüyorum. Takım hep bir savunma stratejisinde, önce 1 puan derdinde.. (Öne geçtiğimiz müsabakalarda bile...!) Bu da haliyle izleyenlere keyif vermiyor. Puana odaklı bir ligde yaşasak da Adana Demirspor'u hırçın, saldırgan, rakibi hırpalayan görüntüsü kesinlikle yok. Uzun bir süre daha bu görüntüyü göremeyebiliriz gibime geliyor. Zira önce 1 puan amacındayız bu ligde.. yani Giray Hocanın amacının bu olduğunu düşünüyorum. Adana Derbisinin kazanılması dolayısıyla benim tarafımda hep +1 kredisi mevcuttur ancak bunun sınırı da bende sabittir.
Çok zorlu haftalara giriyoruz. 2 hafta üstüste zorluk derecesi yüksek maçlara çıkacağız. Önce Giresunspor ile sonrasında Ümraniyespor ile karşılaşacağız. Geçtiğimiz haftalara bakarak, sahadaki oyunu gören biri olarak ne yazık ki , bu iki takımda bizi mağlup edebilecek seviyede takımlar ve 2 hafta da 0 puan çekebileceğimizi saklı tutarak, umuyor ve diliyorum ki BİZ KAZANIRIZ!
Bu sezon çok kötü durumda değiliz ama iyi de değiliz.. Ama olabiliriz, elimizde..
Sonuç ne olursa olsun,
Biz yine o stadyumda şanlı ARMAMIZIN yanında ve destekçisi olacağız.
Yensekte yenilsekte..
Tek isteğim yumruk atamadan nakavt olmayalım!
Saygılarımla
Doğan Ergezer
