Son Ültimatom


2013'ten beri mavisimsekler.com adına yazılar yazıyorum. Tanıyanlar ve takip edenler bilir ki yazılarımda çok fazla kimseyi baskı altında bırakmam, tamamen analiz yazılarına benzer yazılar yazarım ama bu hafta ki pekte öyle olmayacak.

Ültimatom, farklı kullanımları olan bir sözcüktür. Uluslararası ilişkilerde; bir devletin başka bir devlete verdiği ve hiçbir tartışma veya karşı koymaya yer bırakmaksızın, tanıdığı sürede isteklerinin yerine getirilmesini istediği nota denilmektedir. Kabul edilmez ise devletler arasında sorunlar başlar.

Ayrıca günlük kullanımda; uyulması gereken kuralları kesin ve mutlak bir lisan ile anlatmaya da ültimatom denir.
Şimdi neden ben bu yazıya böyle bir tanımla başladım?

1-) Uğur Hoca kendi kredisini kendisi tüketmeye devam ediyor.
2-) Sadece saha içinde değil, saha dışında da bizleri özellikle dün çok kötü temsil etti.

Bu hafta sonu TFF 1.Lig ve TFF 2.Lig'de çok önemli iki maç vardı. Birisi Manisa FK - Samsunspor maçı, diğeri ise Bursaspor - Adana Demirspor maçıydı.  Cumartesi günü Samsunspor maça kendini öyle bir hazırlamıştı ki, yaptıkları tempo, oynadıkları hücum futboluna Manisa FK dayanamadı ve 3 golle de mağlup oldular. Bu skorla Samsunspor, TFF 1.Lig kapısını ardına kadar aralamış oldu. Çünkü 6 puanlık maçta, rakiplerini deplasmanda yendiler. Büyük maçta, büyük skor aldılar, büyük de yara verdiler.

Pazar günü ise bizim maç oynandı. Rakip kendini çok iyi hazırlamıştı çünkü zirve adına 6 puanlık bir maçtı. Biz ise ilk yarıda hakemin de etkisiyle çok tutuk oynadık. Hakemi bir kenara bırakacak olursak da yine kötüydük. İlerde top tutamama, ileriye top taşıyamama, rakibin orta sahasında çok geniş alanlar bırakma gibi birçok şey gördük. Bu kötü giden oyuna hakemde eklenince ilk yarıdan 2-0'lık olduk. Saha içinde biraz da olsa skora isyan eden oyuncular olsa da, kulübeden ne skora isyan ne de hakeme isyan geldi. Anlıyoruz, bu köprünün altından daha çok su akar, her şey bu maçla bitmedi ama; bu kadar haksızlığa rağmen de öylesine suspus oturulmasını da istemiyoruz. Takım zaten maça iyi hazırlanamamış, büyük maçı alacak tempo yüklenmemiş takıma ama bari mental olarak bu maçın öneminin farkına varılsaydı. Önemli olan bir maçta birkaç futbolcu hariç kimse kendini zorlamadı.

Saha içinde ilk yarıda her şey kötüydü, ikinci yarıdaki değişiklikler de dahil. Zaten oyunu okuma konusunda Uğur Hoca biraz zorlanıyor. Saha dışında ise Uğur Tütüneker'in açıklamaları saha içinden daha da kötüydü. Hakemin etkisiyle kaybedilmiş maçı ''Bursaspor taraftarı ile kazanmayı hak etti'' açıklamasına bağlamak, tamamen rezalet ötesi bir açıklamadır. Bursaspor taraftarı ile kazanmayı hak etmedi; hakem ile birlikte olup kazandı. Geçen haftada Osmanlıspor maçında da aynısı olmuştu. Bursaspor iki haftadır kollanıyor, biz bunları görüyoruz; tüm Türkiye'nin önünde bunlar oluyor ama maalesef Uğur Hocamız bunları dün görememiş. Dün ulusal basında bile maçtaki hakem faciası çok konuşuldu. Adil'in pozisyonunda çıkmayan kırmızı kart ve olmayan penaltıyı herkes çok konuştu, bizim hocamız ise Bursaspor taraftarını konuştu. Bu açıklamalar maalesef bizleri temsil etmiyor. Bizim taraftarlarımız olduğu her yerde en büyüğün kendileri olduğunu göstermiştir, dün de olduğu gibi. 2200 cesur yürek dün 20 bin Bursalı'yı sus pus etti, dün o 2200 cesur yürekten özür dilenmesi gerekliydi ama Uğur Hoca sanırım gelecekteki kariyerini de düşünerek böylesine bir açıklama yaptı.

Dün hem saha içinde hem de saha dışında bizleri çok kötü temsil etti. Bursaspor, kollanarak iki haftada 6 puan aldı. İşin gerçeği budur. Adil'in de dediği gibi ''Onlara inat şampiyon olacağız'' Uğur Hocamız da umarım bundan sonraki savaş meydanlarında tarafını şaşırmadan bizden yana olduğunu hatırlar.

Herkesin az çok bildiği savaş kurallarından birisi; savaşların meydanlarda halkların için kazanılıp, halklar için mücadele edildiğidir. Futbolda da bu kural birebir aynıdır aslında. Futbol sahada taraftarlar için kazanılır, taraftarlar içinde mücadele edilir. Uğur Hocamızdan ricam, bu kuralı unutmamasıdır. Çünkü oynadığınız futbolu bizim için oynuyorsunuz. Futbolda her şey olur, her hata unutulur ama böylesine açıklamalar kolay kolay unutulmaz. Oradaki 2200 kişiyi göz ardı etmek, doğru bir hareket değildi. Hem de rakibin kollanarak kazandığı böylesine önemli bir maçta...

Kaybedilecek puanları kaybediyoruz. Umarım bundan sonra daha az hatayla yolumuzda ilerleriz. Zaman daralıyor. Yolun sonu şampiyonluk olacak..

Uğur Yılmaz
Daha yeni Daha eski
Google News